Su Dünya’da yaşayan tüm canlılar için hayati öneme sahip inorganik bir maddedir. Aynı zamanda çoğumuzun ilkokulda öğrendiği gibi vücudumuzun yaklaşık olarak %60’ı ve Dünyamızın da yaklaşık olarak %75’i sularla kaplıdır. Dünya’da her yıl 22 Mart “Dünya Su Günü” olarak kutlanmaktadır. Kısacası biz Dünyalılar için su=hayat demektir yani hiç kuşkusuz su olmadan herhangi bir canlı yaşamının var olması da mümkün gözükmemektedir -en azından şimdilik-. Belki başka gezegenlerde su olmadan da yaşayabilen canlılar var olabilir ama şu anda konumuz bu değil konumuzdan sapmayalım 🙂 En son ne demiştik… Hah suyun öneminden bahsediyorduk. Kuşkusuz su az önce dediğim gibi Dünya’da yaşayan tüm canlıların yaşayabilmesi için zorunlu olarak bulunması gereken bir maddedir. Fakat Dünya’da bulunan suların yalnızca %2.5’i içilebilir tatlı sudur. Geriye kalan %97.5’lik bölümü deniz ve okyanus suları yani bildiğimiz gibi içilemeyen tuzlu sular oluşturur.
Peki Dünya’da bulunan %2.5’lik tatlı su rezervi insanlara ne kadar daha yetecek? Gelecekte sizce artan Dünya nüfusuna yetebilecek kadar su bulunacak mı ? Bu sorulara verilebilecek her ne kadar kesin bir yanıt olmasa da bilim insanlarına göre 2050’li yıllarda Dünya’daki içilebilir temiz su rezervi tüm insanlara yetmeyecek. Peki içinde bulunduğumuz 2020 yılı itibariyle tüm insanlar ve canlılar temiz ve içilebilir su bulabiliyor mu? Şu anda 80 civarı ülkede su sıkıntısı yaşanmakta ve su kaynaklı ölen yaklaşık olarak 2 milyon insan bulunuyor. Bu da bize su kaynaklı sıkıntıların başladığını ve devam edeceğini açıkça gösteriyor. Bu sebepten ötürü de suyun korunması, tasarrufu, arıtımı ve geri dönüşümü ile ilgili biz insanlara büyük görevler düşüyor çünkü gelecek nesillere yaşanılabilir bir Dünya bırakmak adına bizim elimizde.
Peki neler yapmamız gerekiyor diyecekseniz öncelikle suları ve çevreyi kirletmememiz, doğal kaynakları tasarruflu kullanmamız, bu kaynakları tekrar kullanılmak üzere değerlendirmemiz, fosil yakıt tüketimini azaltmamız, suda yaşayan canlılara zarar vermememiz, sera etkisine karşı önlemler almamız ve daha nicesi… Ayrıca bu konularda tüm insanları bilgilendirmemiz ve projeler de düzenlememiz fazlasıyla önemli. (İklim için okul grevi yapan 17 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg’i hepiniz biliyorsunuzdur.)
Su okuryazarlığı
Suyun korunması, tasarrufu, arıtımı, geri dönüşümü vb. konularla ilgilenen bir dal olduğundan haberdar mıydınız? Muhtemelen bu ismi ilk defa duyacaksınız. Başta ismi biraz garip gelse de bu dalın ismi “Su Okuryazarlığı”. Şu anda bazı üniversitelerde de su okuryazarlığına dair eğitimler ve seminerler veriliyor. Ayrıca TUBİTAK’ın da bu sene düzenlediği “Lise Öğrencileri Araştırma Projesi Yarışmasında” su okuryazarlığı öğrencilerin proje yapabileceği tematik dallardan biri olarak yer aldı.
Kısacası su tüm canlıların yaşamı için gerekli bir madde. Bizim de canlılığın devamının sağlanabilmesi adına suyu, çevreyi, iklimimizi korumak için çaba göstermemiz, doğal kaynaklardan tasarruf etmemiz, bu konularda farkındalık sahibi olup insanları bilgilendirmemiz ve Dünyamızı korumamız gerekiyor. Çünkü Dünyamız hepimizin ve Dünyamızı daha yaşanılabilir kılmak hepimizin görevi.
Kaynakça Ve İleri Araştırmalar
https://www.trthaber.com/haber/yasam/dunyada-80-ulkede-su-sikintisi-yasaniyor-418817.html
http://su.erdogan.edu.tr/amac.html
https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/2750/2204a-rehber-2020.pdf